Av. Birgül FEYZİOĞLU
1977 yılından beri her yıl 18 Mayıs’ta müzeler gününü kutluyoruz. Müze eğitimleri, müzeleri geniş halk kitleleri ile tanıştıran en önemli etkinlikler. Müzeler, müze eğitimleri sayesinde koleksiyonlarını halkla tanıştırıyor. Böylelikle sanat ve kültür, müze eğitimleri aracılığıyla tüm topluma ulaşıyor.
Pandemi sürecinde müzeler ve müze eğitimi
Pandemi sürecinde bütün müzeler kapalı. Bir diğer ifade ile müzelere fiziken ulaşmak imkansız. Buna rağmen müzeler öneminden hiçbir şey kaybetmiyor. Aksine, pandemi esnasında da özellikle online müze eğitimi etkinlikleri ile günlük hayatımıza renk katmaya, topluma katkı sağlamaya devam ediyor.
Müze eğitimi: Neden bu kadar değerli?
Müzeler, anlattıkları hikayeler ile ziyaretçilerine yeni bakış açıları kazandırmayı hedefliyor. Müzeler ve verdikleri eğitimler, toplumların birbirlerini anlamasında önemli roller üstleniyor.

Farklılıklara Saygı
Müzeler ve müze eğitimleri farklılıkları saygı ile karşılıyor. Yalnızca bununla kalmıyor; farklılıkları şiirsel bir bütünlükle ziyaretçisine sunuyor. Sonuç olarak, çeşitlilik ve çok renklilik müzeler ve müze eğitimleri sayesinde hayat buluyor.
Bir de tabii şu soruyu sormak gerekiyor:
Bir ziyaretçi müzede gördüğü bir eseri birden fazla kere neden görmek ister?
İşte bu sorunun cevabında müze eğitimi önemli bir yer tutuyor. İsmi eğitim; ama bu eğitim esasında eğlence, yaratıcılık ve kendini ifade ön plana çıkıyor.
Her müze eğitiminde katılımcı kendi ile yeniden tanışıyor. Kendi ile ilgili yepyeni bir özelliğini keşfediyor. Ve böylece, bir ziyaretçi bir müzeyi veya müzedeki bir eseri sadece bir sefer görmek ile yetinmiyor. Birden fazla kez aynı müzeyi gezmek ve her seferinde eserlere farklı açılardan yaklaşabilmek müze eğitimleri sayesinde mümkün oluyor. Bir başka deyişle, her yeni müze eğitimi ile birlikte, ziyaretçinin önünde bir başka cephede yepyeni bir pencere açılıyor.

Müze eğitimlerinde her insan kendi ile tekrar tekrar tanışır dedik.
Öyleyse bu tanışmaya somut örnekler vermek mümkün mü?
Türkiye Barolar Birliği Hukuk Müzesi
Somut örnekleri Türkiye Barolar Birliği (TBB) Hukuk Müzesi’nden verelim. Türkiye Barolar Birliği Hukuk Müzesi bir eğitim müzesi. Ve Hukuk Müzesi’nin kalıcı ve değişken pek çok kahramanı var. Bu kahramanlar tabiri tam yerinde, yediden yetmiş yediye pek çok müze ziyaretçisine arkadaşlık ediyor.

Kim bu kahramanlar?
Müzenin kalıcı kahramanları müzenin arşivi. TBB Hukuk Müzesi’nin hukuk kahramanları var. Mesela Süreyya Ağaoğlu, Cumhuriyet döneminin ilk kadın avukatı; Prof. Dr. Hamide Topçuoğlu Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin ilk kadın asistanı, ilk doktoralı öğrencisi; Prof. Dr. Faruk Erem, avukat, ceza hukuku profesörü, Türkiye Barolar Birliği’nin kurucusu, bunların bence hepsinden önemlisi hümanist hukuka şekil veren çok önemli isim. Her insanın değerli olduğunu savunan bir isim, üstelik bu kişi suçlu da olsa insan olma özelliklerini yitirmediğini savunuyor.
Müzenin değişen kahramanları ise müze eğitimlerinin ziyaretçileri. Ziyaretçiler, Hukuk Müzesi’ninve eğitimciler olacak bizlerin gözbebeği. Çünkü her eğitim ziyaretçi ile bambaşka bir renk alıyor.
Türkiye’nin ilk kadın avukatı Süreyya Ağaoğlu, üniversite öğrencisi bir ziyaretçi ile tanıştığında eğitim farklı bir renk alıyor. Huzurevinden 80 yaşında bir müze eğitimi ziyaretçisi Süreyya Ağaoğlu’nu bambaşka gözlerle bize aktarıyor. Müze eğitimleri bu yönü ile çok aktif ve yaşıyor. Her müze ziyaretçisi müzenin kalıcı kahramanlarına bambaşka bir ruh ve anlam veriyor.
2018 yılı UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) tarafından Troya Yılı ilan edilmişti. Biz de Türkiye Barolar Birliği Hukuk Müzesi olarak Homeros’un İlyada destanını her müze eğitimi ziyaretçisi ile yeniden yazdık. Her müze ziyaretçisi farklı eğitim, yaş ve kültürel yapısına göre Troya destanına bambaşka bir bakış açısı getirdi.
2019 yılı UNESCO tarafından, “Kutadgu Bilig’in Yusuf Has Hacib tarafından Yazılışının 950. Yıl Dönümü” olarak UNESCO Anma ve Kutlama Yıl Dönümleri Programına alındı. Yusuf Has Hacip’in Kutadgu Bilig isimli eserinden hareketle her müze ziyaretçisi kendi hayat kurallarını oluşturdu.
Üniversite öğrencisi müze eğitimi ziyaretçilerimiz sıklıkla Yusuf Has Hacip’in Kutadgu Bilig isimli eserinin lise ve üniversite sınavlarında en çok sorulan sorular arasında yer aldığını; bu eseri hep ezberlediklerini, ama kitabın içeriği ile ilk defa tanıştıklarını ve bu kadar güzel olduğunu bilmediklerini ifade ediyorlar. Bir müze eğitimcisi için bundan güzel hediye ne olabilir?
Müze eğitimi örneklerini çoğaltmak mümkün. Sıkıcı olmamak adına müze eğitiminin ortak özellikleri, yaratmak, farklı düşüncelere saygı duymak, eğlenmek ve üretmek olarak özetlenebilir.
Görünmeyenin göründüğü, kültürel çeşitliliğin saygı ile karşılandığı nice müzeler günümüz olsun.

Bu da hoşunuza gidebilir:
Erimtan Müzesi: Koleksiyonculuktan Müzeciliğe